Postmodern

Sanatta her yapının yıkıldığı ve yıkıma mecbur olduğunun savunulduğu post-modern durum sonrasında dünya, oldukça dağınık ve elbette bireyci bir hal aldı. Ancak modernin sistemli ve programlı duruşu da her daim kitleleri cezbetmeye devam etti. Bugün ise yöntemden ve sonuçtan değil, süreçten ve andan beslenen post-modernin sadece şöhret olmuş birkaç yapıt yerine her gün yeniden oluşturulduğu aşikar.

Peki bugünün post post modern durumu öncüllerinden bağımsız olarak tanımlanamaz mı? Elbette gelinen nokta birçok kez remo...

"Güzel kokulu bir esinti sessiz denizden dolaştı, sahil boyunca ilerledi ve tekrar denize geri döndü. Bir sonraki adımında nereye gideceğini merak etti. Deli bir dürtü ile tekrar plaja çıktı. Denize geri sürüklendi.”

(Douglas Adams, Otostopçunun Galaksi Rehberi)

Günümüzde belli bir ülkeye veya mekana aidiyet hissetmeyen, sürekli hareket halinde yaşamayı tercih eden birçok kişi kendini nomad, yani göçebe olarak tanımlıyor. Bu yeni tip göçeb...


“Ah, bu küçük teferruat… İki üç çizgi, birkaç konuşma parçası, işte size bütün bir hayat…”[1]

Kitap sayfası çevirir gibi bir görsel hikayeden diğerine atlarken rastladığımız anlık kesitler; kamerasını çocuğuna, kedisine çevirenler, rengarenk filtre özellikleriyle estetik görsellik yakalamaya çalışanlar, gif eklemeleriyle “yüzünde güller açtıranlar”, artırılmış gerçeklik efektleriyle kendisini mısır koçanına çevirenler… Anlık ve 24...

20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren felsefe, mimarlık, edebiyat, sinema farklı kültürel ve sanatsal disiplinler için bir sınıflandırma yapmak mümkün değil. Oyun yazarlığı için de böyle. Karşımızda sınıflandırmanın olmadığı, normların yıkıldığı, türlerin birbirine geçtiği şahane bir üretim alışkanlığı var. Bu alışkanlığı uzun süredir ‘postmodern’ gibi kavramlarla anıyoruz zaten. Ama tarihsel ve kavramsal açıdan hiçbir yargı doğurmuyor bu kavram. Henüz ne olduğunu, ne işe yaradığını tam bilmiyoruz. Bildiğimiz şey şu: Postmodernizm, aykırı ve özgürlükçü olduğu kadar ...