Benlik

Gündelik hayatta çoğumuz yaygın bir varsayım üzerinden yaşıyoruz. Varsayıyoruz ki bedenimiz tenimizde son buluyor ve varlığımız bireyselliğimizin sınırları içine mahkûm. Zannediyoruz ki benliğimiz ancak dış faktörlerden arındırılmış saf ve içe dönük bir çerçevede tanımlanabilir; içimiz ile dışımız arasında net bir ayrım var. Peki ya böyle bir ayrım yoksa? Ya bu genelgeçer varsayımlar birer yanılsamadan ibaretse? Ya bedenimiz tenimizde son bulmuyorsa; varlığımız bireyselliğimizle sınırlı değilse; benliğimizi içe kapanık halde tanımlamak zor...

Devrim... Kiminin en büyük korkusu kiminin en büyük hayali. İngilizcesi (revolution) ‘geri döndürme’ anlamına gelen Latince ‘revolvere’ kelimesinden türemiş. Türkçesi ise ‘devirmek’ fiilinden geliyor ve bu kelime aslında 16. yüzyılda konseptin politik bir yaklaşım kazandıktan sonraki anlamını karşılıyor. Bazen sadece hakkın olanı almak bile devrim sayılabilir.

Kadınlara, doğuştan itibaren öfkesini göstermemesi öğretilir. Çünkü öfke, kendi adına konuşmanın en temel tetikleyicilerinden biridir. Kendi adına konuşan kişi...