Aykırı Bir Dilin İktidarı
Toplumsal Cinsiyeti Düşünmeye Çocuk Edebiyatıyla Başlamak
Antroposen Bir Uyanış Mümkün mü?
Gerçeğin Eleştirel İzdüşümü: Büyülü Gerçekçilik
Latin Amerika edebiyatının kuşkusuz ilk akla gelen isimlerinden biri olan Gabriel García Márquez, Paris Review dergisine verdiği röportajda edebiyatı marangozluk işi olarak tanımlar. Yazmayı masa yapmak kadar zor bulan yazara göre, gerek marangoz gerekse yazar gerçek bir malzemeyle çalışır ve bu malzemeyi bir forma sokmak için çabalar. Márquez'in yazmanın dinamiklerini anlattığı röportajında sıklıkla vurguladığı konu, kaliteli edebi eserlerin yoğun çalışmaların ve adanmışlıkların bir sonucu olduğu gerçeğidir. Proust'a yapılan atıf ise dikkat çekicidir: Yazma eylemi yüz...
Edebiyatın Umut Taşıyan Balıkları
2019 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen Ulusal Hikaye Anlatıcılığı kongresinde, “Edebiyatta Çocuk Anlatıcı” başlığıyla sunduğum bildirinin ardından hiç beklemediğim bir soruyla karşılaştım: Çocuk edebiyatı savaş, göç, ölüm gibi zor konulara gerçekten yer vermeli mi? Çocuk edebiyatının “çocuğa göre” ve “çocuk gerçekliği”ne dayanıyor olması artık bilinen bir gerçek. Çocuğun algılarıyla şekillendirdiği kendi gerçeğinde ölüm de var ayrılık da. Bir dinleyicinin yönelttiği bu retorik soruya verilecek evet cevabından çok daha önemlisi sunulacak gerekçelerdi. Üz...
Bizi Buraya Getiren Şeyler: Bir Evsizlik Anlatısı
Freud’un unheimlich sözcüğünü ödünç alarak konuşmak gerekirse, tekinsiz zamanlara bir yenisi daha eklendi. Son on yıl içerisinde yerinden yurdundan edilen binlerce insan evsiz bir yaşama geçerken, sınır tanımayan bir virüs evi, koruyan, kollayan, can veren kutsal bir mekâna dönüştürdü. Sıcak yuva romantizmini uzun yıllar önce kaybetmiş olan ev, yeniden birçok kişinin hikayesinin ana karakteri ve dahası kahramanı olarak sahneye çıktı. Evin hayatlarımızdaki yerini ve temsil ettiği değerleri sorguladığımız hararetli tartışmaların, uzun yazıların ardından...
Annenin Hikayesi
Kırmızı Başlıklı Kız masalının en eski versiyonunun Fransız yazar Charles Perrault’nun kaleme aldığı 1697 tarihli masal olduğu bilinir. Oysaki Perrault’dan çok önce Fransız kırsalında anlatılagelen Conte de la mere-grand (The Grandmother’s Tale) masalı Fransız folklorüne ait en eski Kırmızı Başlıklı Kız anlatısıdır. Bu en eski anlatıda ana karakter ne kırmızı bir başlık takar ne de yoldan geçen bir avcı tarafından kurtarılır. Kurallara uymanın ve itaatkar olmanın alt metin olarak verilmediği bu versiyon tam anlamıyla bir kadın anlatısıdır.
<...Kadın Öfkesi ve Dönüşüm: Öfke Dansı
Dr. Harriett Lerner’in ilk basıldığında mütevazı bir okuyucu kitlesine ulaşan kitabı Öfke Dansı, kadınların öfkesine odaklanan, öfke duygusunun otaya çıkışı, ifade edilme şekilleri ve sonuçlarını irdeleyen bir kitap. Çarpıcı olan ise toplumlarda öfkelenme ‘hakkı’nın kadınlara verilmemiş olduğu gerçeğinin altının çizilmesi.
Öfke Dansı, toplumsal cinsiyet rollerinin kadınların kendilerini duyguları üzerinden ifade etmelerindeki etkisini anlama gerekliliğini hatırlatıyor. Her ne kadar kadın/erkek,...